AKP Milletvekili Şaban Dişli’nin kardeşi, Mehmet Dişli
Darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki olaylarla ilgili aralarında ‘Yurtta Sulh Konseyi’ üyelerinin de yer aldığı 221 sanık hakkında açılan davada, darbe girişiminin önemli isimlerinden AKP Milletvekili Şaban Dişli’nin kardeşi eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Bakanı Tümgeneral Mehmet Dişli savunmasını yaptı. Dişli, savunmasında suçlamaları kabul etmedi, verdiği ifadede kendini suçlayan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, “Hulusi Akar yıllardan beri birlikte çalıştığım bir komutandır. O anki durumu en iyi kendisi bilmektedir. Yaşadığı travmatik etraf sebebiyle beni yanlış anlamış olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, Sincan Suç Oluşturan İnfaz Kurumu Yerleşkesi’ndeki mahkeme salonunda gerçekleştirdiği duruşmada, darbe gecesi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı odasında derdest eden ekibin içinde yer aldığı bahis edilen ve Akar’la birlikte aynı helikopterle Çankaya Köşkü’ne giden Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Mutasyon Dairesi Bakanı Tümgeneral Mehmet Dişli, savunma yaparak FETÖ üyeliğini reddetti, “Benim üye oludum tek örgüt TSK’dır. Tersine çok uzun süredir bu örgütün hedefindeydim. Darbenin doğrusu başlamasından 5 dakika sonrada karargahtan ayrılıp lojmanıma gitmiştim. Hulusi Akar’ın müsait olduğu ve beni beklediği saat 20.35’de evden ayrılarak 20.45’de karargaha geri geldim. Ardındaki Hulusi Akar’ın bulunduğu kata çıktım. TSK’nın bitmiş yapılandırılması ile ilgili çalışmamı Cumhurbaşkanına arz etmeden önce Genelkurmay Başkanı’na veri sunmam ve görüşlerini almam gerekiyordu. Karargaha bu amaçla gitmiştim. Komutanın odasına gitmek isterken silahla rehin alınarak bir odaya alındım. Önüme bir boş kağıt ve kalem bıraktılar. TSK’nın yönetime el koyduğu, Yurtta Sulh Konseyinin kurulduğu, bildirinin yakında okunacağı, karşı çıkanların etkisiz hale getireceklerini, Komutanın onlarla birlikte olmasını istedikleri ve ‘sizi tanır, size güvenir yoksa ikinizi de derdest edip götüreceğiz’ dediler. Bu isteklerini kartlara anekdot ettikten daha sonra beni Komutanın odasına soktular. Kartlara yazılan notları Komutana okudum fakat önce ciddiye almadı” diye konuştu.
“KOMUTANI BELLI BİR YERE GÖTÜRDÜM”
Dişli, bu esnada karargahta yoğun olarak silah sesleri gelmeye başladığı kaydederek, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in emir subayının öldürüldüğünü öğrendiklerini söyledi. Gelişmelerin korkunç bir hal aldığını ifade eden Dişli, “Bir süre sonra bir anda içeriye giren bir ekip onu etkisiz hale getirmeye ve kelepçelemeye çalıştı. Silah ve uçak sesleri yoğunlaşınca Komutanın emin bir yere alınmasını önerdim. Bir vakit sonrada bir helikopter ile Komutan, ben ve birkaç asker bindik” diye konuştu.
“O ANKİ DURUMU EN İYİ KENDİSİ BİLMEKTEDİR”
Sanık Dişli, Hulusi Akar’ın şahit olarak verdiği ifadede kendisini suçlamasını da, “Hulusi Akar yıllardan beri birlikte çalıştığım bir komutandır. O anki durumu en iyi kendisi bilmektedir. Yaşadığı travmatik etraf sebebiyle beni hatalı anlamış olabilir” diye değerlendirdi.
Dişli’nin savunması sürüyor.