Havvanur Kartal Kimdir?

Havvanur Kartal Kimdir?

Bir hikayenin doğuşundan kitap halinde basılmasına kadar geçen süreçleri bize biraz anlatır mısınız ? Sizce bu sürecin en zor kısmı hangisi?

 

Süreç bir fikirle başlıyor. Küçük bir kıvılcım üstüne düşündükçe aleve dönüşüveriyor. Kafanız sürekli yarım kalan metin de kalıyor ve o an neyle meşgul olursanız olun  zihin arka planda metninizle ilgilenmeye devam ediyor. Etrafınızdaki her şey bu süreci besliyor. Mesela benim kitabımda dedektifin başarılarından söz ederken değindiğim” çocukların iç içe koyarak top yaptıkları çorapları o karmaşık durumdan kurtarmıştı “ kısmı  tamamen küçük kardeşimin evdeki çorapları iç içe koyarak top yapıp salonda oynamasından esinlenerek yazdığım bir kısımdı. Bir şekilde yazma işi tamamlanıyor. Yayın evlerine dosya başvurusu yapmanız gerekiyor. Yayın evleri size olumlu ya da olumsuz dönüş yapıyor ardından olumlu cevap aldığınız yayın evleriyle karşılıklı şartları konuşup size en uygun yayın evini tercih ediyorsunuz ve macera tam olarak bence burada başlıyor. Yayın evi size bir çizer atıyor. Ardından tanışma ve resimlerle ilgili karşılıklı fikir alışverişi yapılarak süreç devam ediyor. Sürecin bana göre en heyecanlı kısmı da bu kısım çizilen her sahneyi büyük bir merakla beklediğimi söyleyebilirim. Benim süreçte en büyük şanslarımdan biri çizerimdi. Zaten önceki çalışmalarını çok beğendiğim için yayın evinden özellikle rica etmiştim. Beni yanıltmadı gerçekten güzel iş çıkardı. Uyumlu , yaratıcı ve yetenekli bir insan. Resimler tamamlandıktan sonra çalışma editöre gidiyor gerekli düzenleme ve değişiklikler yapıldıktan sonra mizanpaj çalışmalarına başlanıyor ardından da baskı için matbaaya gidiyor. Yayına girdikten sonra reklam, pazarlama ve satış grafiği ile ilgilenen bir kişi devreye giriyor ve sizinle iletişime geçiyor. Yayına girdiği andan itibaren büyük bir serüven sizi bekliyor. Büyülü, eğlenceli, heyecanlı bir o kadarda yorucu bir serüven. Bir taraftan kitabınızı okuyan kişilerin yorumları bir taraftan yazar çocuk buluşmaları bir taraftan gelen tebrik mesajları bir taraftan tanımadığınız insanlardan gelen övgü dolu mesajlar, sınıfında kitabı okuyan öğretmenlerin gönderdiği fotoğraflar, annelerin kitapla ilgili geri dönüşleri ,insanların değerlendirmeleri ve yaptığı yorumlar, kitabımın devamını yazan minik yazarlar, ikinci kitabın daha doğrusu kitabın devamının olup olmadığını merak edenler, imzalı Kitap isteyenler derken bir bakıyorsunuz yaptığınız şey artık bir çığ gibi büyümüş ve o kitap artık sadece sizin kitabınız değil. Bu kısım biraz tempolu ve yorucu hele de çalışmanız gereken bir sınav beraberinde götürmeniz gereken bir okul aynı zamanda devam ettirmeniz gereken bir sosyal hayatınız varsa biraz daha zorlayıcı bir hal almaya başlıyor. İki saatlik bir uykuyla günü idare etmeye çalıştığım bile oldu. Şuan durum kontrolüm altında (!)

Biraz da eğitim hayatınızdan ve hayallerinizden bahsetseniz?

Şuan Ondokuzmayıs üniversitesi okul öncesi öğretmenliği dördüncü sınıf öğrencisiyim. Öğretmen olmayı çok istiyorum bu yüzden bu bölümü tercih ettim. Önümde bir sınav süreci var. Bir önceki soruda belirttiğim gibi yorucu bir süreç benim için ama üstesinden gelmeye çalışıyorum. Staj ,okul, sınav, kitabımla ilgili çalışmalar, kişisel hayatım derken vakit ayırmam gereken çok fazla şey var ama artık buna alıştım ve dengeyi sağlayabiliyorum. Alanımla ilgili üniversite de aldığım eğitimin haricinde eğitimde oyunlaştırma, Montessori eğitimi gibi farklı programlara katıldım.Bunun dışında tamamen kendi ilgime yönelik  ebru sanatı eğitimi aldım ve resim kursuna gittim. Hayallerime gelirsek dediğim gibi öğretmen olmak en çok istediğim şeylerden biri. Bununla ilgili bir çok planım var. Çeşitli projeler var kafamda ve bunları gerçekleştirmek için önce öğretmen olmam gerekiyor. Aksi bir durum için de tabiki bir B planım var. Bir çocuk bahçesi açmayı düşünüyorum ismi bile belli *Kinder garden”

Bize biraz çocukluğunuzdan, bahseder misiniz?

Ben ailenin ilk çocuğuyum hatta her iki tarafında ilk torunuyum. Bu yüzden ilginin odağı sürekli ben oldum her zaman. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum bu yüzden. Çocukluğum oyunlarla geçti. Benim neslim sokaklarda akşam ezanına kadar oyun oynayan bir nesildi bu yüzden günümüz çocuklarına üzülüyorum bu konuda çok şanssızlar. Kendimi şanslı hissettiğim bir diğer konu da annem. Gerçekten müthiş bir insan ve benim en iyi öğretmenim. Çocukken kardeşimle bana öğrettiği şarkılar hala ezberimde, evde ip baskı çalışması yaptığımızı , çeşitli folklör dansları, farklı atasözleri ve deyimler öğrettiğini hatırlıyorum. Sürekli bizi düşünen ve bizim için uğraşan biriydi. Her zaman önceliği olduğumu hissettim. Bu bir çocuk için çok değerli bir şey.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

maltepe escort,ataşehir escort,idealtepe escort,anadolu yakası escort,kadıköy escort,bostancı escort,pendik escort,ataşehir escort,göztepe escort,pendik escort,kartal escort,bostancı escort,erenköy escort,maltepe escort,pendik escort,bostancı escort,ümraniye escort,şerifali escort,kartal escort,maltepe escort,tuzla escort,pendik escort,anadolu yakası escort,acıbadem escort,ümraniye escort,escort bayan,maltepe escort,ümraniye escort,ataşehir escort,kadıköy eskort,pendik eskort,ataşehir escort,ümraniye escort,kadıköy escort,escort bayan,maltepe escort,sex hikaye,yeni seks hikaye,gerçek sex hikaye,sex hikaye,seks hikayeleri,sex hikayesi,gerçek sex hikayeleri