İzmir Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında ‘Türkiye’nin Çıkış Yolu’ adlı söyleşide kitap severlerle buluşan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 16 Nisan’daki referandum sonrası ortaya çıkan sonuçla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi tek başına yönettiği dönemin sonuna geldiğini ileri sürdü. Perinçek, “Erdoğan’ın Türkiye’yi tek başına yönettiği dönem bitti. Fakat şunu da görmemiz lazım AKP’nin altında yüzde 40-45 neyse topluluk var, ‘Evet’ diyenler var, onlar da bizim insanımız. Erdoğan Türkiye’yi tek başına yönetemez ama bugünkü tabloda Erdoğan’ı tamamen devre dışı bıraktığınız zaman bir milli hükümet de kuramazsınız. 15 Temmuz gecesi Tayyip Erdoğan’ı yok edebilirdi Türkiye ama hepiniz o gece kendinizi Tayyip Erdoğan’la yan yana gördünüz” diye konuştu.
22. İzmir Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında Kaynak Yayınları tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Çıkış Yolu” konulu söyleşinin konuğu Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Soner Polat katıldı. Söyleşiye katılım yoğun oldu. AKP iktidarının sonunun göründüğünü savunan Perinçek, şöyle devam etti:
“1 Kasım seçimlerinde AKP ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin oyları yüzde 61’di. Şimdi bakıyoruz bu oylar yüzde 51’e düştü. Türkiye için de yüzde 51’e düştü kendi içerisinde 6’da 1 oy kaybı oldu. Şu an bir seçim yapılsa AKP’nın yüzde 40- 43 civarında oy alacağı gözüküyor. Önümüzdeki seçimlerde Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı’nı kazanamayacak. Bu rakamlarla ortada, bu sonuçlar bir telaş yarattı. Mecliste tek başlarına çoğunluğu da alamayacakları gözüküyor. Üreten Türkiye’yi temsil eden, çağdaş nüfusun yoğun olduğu kültür merkezlerinde AKP büyük oy kaybına uğradı. Önümüzde derinleşen ekonomik bir kriz var. Şu anda da ekonomik krizin içindeyiz. Türkiye’nin 1 yıl içinde bulması gereken 200 milyar dolarlık bir para var.”
DIŞ POLİTİKAYI ELEŞTİRDİ
Konuşmasında AK Parti iktidarının dış politikasını da eleştiren Genel Başkan Perinçek, mevcut iktidarının ABD’nin Suriye saldırısını desteklemesi ve dış politikadaki zikzakları AKP’nin oylarının daha da düşüreceğini gösterdiğini söyledi. Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, bir iktidarın kendiliğinden gidemediğini ifade etti, “Mutlaka bir hükümet seçeneği yaratılması lazım. Tamam, AKP iktidarını gönderiyoruz ama kim gelecek? Türkiye’nin 1’inci sorunu vatan bütünlüğü, PKK ve FETÖ’nün bütün dayanaklarının temizlenmesi Türkiye’nin önündeki temel sorunlardır ve huzur getirilmeli. 2’nci sorun ekonomi. Ekonomi sorunuyla teröre karşı mücadele yan yana gidiyor. Bunlara bağlı olarak 3’üncü sorun komşularla olan sorun. Komşular derken bir de Asya Birliği var. Çin, Ruysa ve diğer ticari ortağımız Almanya. Bu tablo aslında Türkiye’nin önümüzdeki süreçte nerede konumlanacağını da gösteriyor. Türkiye artık Avrasya ülkesi. Artık bizim geleceğimiz Asya’da güvenliğimiz de ekonomimiz de Asya’da” diye konuştu.
“HIZLA HÜKÜMET SEÇENEĞİNİ YARATMALIYIZ”
Türkiye’de bir takım ayak oyunlarıyla iktidar olmanın mümkün olmadığını söyleyen Perinçek, Türkiye’deki sorunları çözecek bir hükümete ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Söz konusu hükümetle ilgili Doğu Perinçek, şunları dile getirdi:
“Önümüzdeki kısa dönemde Türkiye’nin vatanseverleri olarak hızla bizim o hükümet seçeneğini yaratmamız lazım. Bunlar kimle yapılıyor? Toplumun her kesiminden beslenen bir Vatan Partisi var. Diğer kimler olacak? Türkiye’nin önündeki süreç çeşitli güçleri bir araya getirecek. Bunun da işaretleri gözüktü. Türkiye’de bütün partiler bölünüyor. AKP, MHP bölündü, CHP’de de çok büyük sorun var. Küresel efendilere bağlı güçlerle bu ülkenin milletine bağlı güçler diye ayıracağımız kamplaşma var. Demek ki bu kamplaşma olumlu bir kamplaşma. O partilerdeki bölünme süreci geleceğin hükümetinin tabanı ve yapısını oluşturacak süreçtir. Toplumlar tabi böyle dönüm noktalarında muhasebe yapıyorlar. 1945’ten sonra Türkiye Atlantik sistemine bağlandı. Atatürkçülük vardı sosyal demokrasi geldi. Atatürkçülük varken sosyal demokrasi niye gelir? Atatürkçülüğü bölmek çürütmek için. Türkiye’nin milliyetçiliği vardı, ülkücülük nereden çıktı. Milliyetçilik varken ülkücülük olur mu? Demek ki sosyal demokrasiyle Atatürkçülüğü, ülkücülükle de milliyetçiliği böldüler. Sosyalistlerin bir kısmı vatan severliği bıraktı. Türk devriminin programı belli, kütüphanede oluşturulmadı, mücadeleler içinde bu program çıktı. Atatürk özetledi ve 1937’de Anayasa’nın başına bu yazıldı. Peki bu program varken demokratik laik sosyal devlet nereden çıktı 1960’larda. Türkiye artık bu muhasebeyi yapmalı. Şimdi hayat Türkiye’nin güçlerini o programın arkasında toplayacak ve önümüzdeki seçimlerde göreceğiz. Türkiye’nin geleneksel devrimci, halkçı güçleri ileride hükümet olacak.”
“MİLLİ HÜKÜMET, AKP İÇİNDEKİ MİLLİCİLERİ DE ALMAK ZORUNDADIR”
Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, referandum sonrası ortaya çıkan sonuçla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’yi tek başına yönettiği dönemin sona erdiğini öne sürüp, şunları ekledi:
“Şunu da görmemiz lazım. AKP’nin altında yüzde 40- 45 neyse topluluk var, ‘Evet’ diyenler var, onlar da bizim insanımız. Erdoğan Türkiye’yi tek başına yönetemez ama bugünkü tabloda Erdoğan’ı tamamen devre dışı bıraktığınız zaman bir milli hükümet de kuramazsınız. ABD, Erdoğan’ı hedef alıyor, ‘Seni öldüreceğiz’, ‘Hapse atacağız’ diye sosyal medyada paylaşımlarda bulunuyorlar. Bunun bir sebebi var, Tayyip Erdoğan yönetimi 24 Temmuz’da PKK’yı hendeklere gömen harekatı başlattı. Fırat Kalkanı Harekatı’nı yaptı. FETÖ’yle mücadele ediyorlar. 15 Temmuz gecesi Tayyip Erdoğan’ı yok edebilirdi Türkiye ama hepiniz o gece kendinizi Tayyip Erdoğan’la yan yana gördünüz. Tayyip Erdoğan’ı devirenler aynı zamanda, sizi de karşısına alıyor. FETÖ’yü, PKK’yı Türkiye’nin üzerine sürenler burada sizleri de karşısına alıyor. Bu gerçeği görmeden bir milli hükümet kuramayız. Davutoğlu’nun, Gül’ün, FETÖ’nün temsil ettiği AKP değil Tayyip Erdoğan’ın temsil ettiği, FETÖ’nün PKK’nın üzerine yürüyen, ABD’nin hedef aldığı AKP’yi tamamen kenarı ittiğiniz zaman, PKK ve FETÖ ile hükümet kurmak zorunda kalırsınız o da milli hükümet olmaz. Milli hükümet, AKP içindeki millicileri de almak zorundadır. Cesaret ve zorluk burada. Tayyip Erdoğan’ın tek başına Türkiye’yi yönetmesi artık söz konusu değil. Geçmişte kalan saflaşmalarla yolumuza devam edemeyiz. Bugüne bakacağız.”