Çatı davasında ifade veren albaydan tepki çeken Ömer Halis Demir iddiası

Çatı davasında ifade veren albaydan tepki çeken Ömer Halis Demir iddiası

Ankara 17. Ağır Cinayet Mahkemesi tarafında Sincan Cinayet İnfaz Kurumu Yerleşkesi’ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada, darbe günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaldığı oteli aradığı ve suikast girişimini organize etmekle suçlanan Gökhan Şahin Sönmezateş ve Şükrü Seymen ile sıkça konuştuğu iddia edelin Osman Kılıç savunma yaptı. 

SILAH DOĞRULTUP BİR ODAYA KAPATTILAR

Darbe gecesi Akıncı Üssü’ne merasim görevi için gittiğini söyleyen Davalı Kılıç, “19.15 gibi kendi özel aracımla sivil kıyafetle Akıncı Üssü’ne antre yaptım. Tören için geldiğimi söyledim ve beni 143. Filo önüne götürerek burada beklememi söylediler. Bir zaman daha sonra görevi sormak için Ramazan Albay’ı askeri hattan seslenmek için bulunduğum yerden ayrıldım. Ramazan Albay bana o gün böyle bir ödev olmadığını kendisinin böyle bir emir vermediğini söyledi. Burada beklerken ikinci bir emre dek hava arabulucu hareketlerinin yasaklandığını öğrendim. Görevin olmadığını ve orada doğaüstü bir hareketlilik görünce, saat 20.30 gibi üsten çıkmak istedim. Lakin nizamiye bölgesinde bana silah doğrulttular. İkinci bir emri kadar üsten çıkışların yasaklanmış olduğu söylendi. Beni karargah binasının bulunduğu bölgede bir odaya kapattılar. Bulunduğum oda binanın girişinde ve salona yakın bir mesafedeydi. Salonda konuşulanları duyabiliyordum” ifadelerini kullandı.

ŞÜKRÜ SEYMEN ISRARLARINA KARŞIN GÖREVİN NE OLDUĞUN SÖYLEMEDİ 

Odada beklerken, saat 21.30 sıralarında daha önce ÖKK’da birlikte çalıştığı Binbaşı Şükre Seymen’nin kendisini aradığını belirten davalı Kılıç, “Nerede olduğumu ve Genelkurmay Başkanının durumunu sordu. Akıncı Üssü’nde olduğumu bu nedenle Genelkurmay Başkanı’nın durumunu bilmediğimi ilettim. Bana Genelkurmay Başkanının Akıncı Üssü’ne geleceğini, kendisine de bir kısım görevler verildiğini, benim bilgim olup olmadığını sordu. Herhangi bir bilgim olmadığını ve görevin ne olduğunu kim tarafından verildiğini sordum. Semih Paşa’nın aradığını ancak görevi paylaşamayacağını söyledi. Ben olağanüstü bir durum olduğunu ve uçuşların yasaklandığını duyduğumu anlatarak, görevin ne olduğunu ısrarla sordum. Ama bulunduğu ortamda çok yoğun sesler geliyordu. bu nedenle tamamiyle anlaşamadığımız için mesajlaştık” diye konuştu. 

‘ŞAHİNATEŞ VE SEYMEN’E ULAŞAMADIKLARINI GÖREVİN İPTAL OLDUĞUNU SÖYLEMEMİ İSTEDİLER’ 

İfadesinde, bulunduğu odada salonda konuşulanları rahat bir şekilde duyduğunu tekrarlayan Kılıç şöyle devam etti: “Yarım saat sonradan salondaki seslerden İstanbul’daki Boğaz köprülerinin kapatıldığını ve TSK’nın sıkıyönetim duyuru ederek yönetime el koyacağı, Genelkurmay Başkanının da Akıncı Üssü’ne gelerek faaliyeti yöneteceği ve idare edeceği konuşuldu. Bunları bulunduğum odada duydum. Bunun üstüne oradan terketmek istedim ve kapıya vurdum. Güvenlikten sorumluluk sahibi havacı Albay geldi ve çıkışların yasaklanmış olduğunu, birazcık daha sonra Genelkurmay Başkanının geleceğini ve geldiği vakit beni onun yanında götüreceklerini söyledi. Saat 23.00 sıralarındaydı, helikopter sesi duyulunca Genelkurmay Başkanının üsse geldiği konuşuldu. Muhakkak bir süre sonradan bütün saatini hatırlamıyorum lakin Mehmet Dişli generalin bulunduğum binaya geldiğini gördüm. Yine bundan yarım saat sonradan salonda Gökhan Şahin Sönmezateş ve Şükrü Seymen ile irtibatı olan var mı diye sordular. Benim kapıma gelip bana da sordular. Ben de Seymen ile akşam saatlerinde iletişim kurduğumu söyledim. Kendilerinin ulaşamadığını ve Şükrü’ye görevin iptal olduğunu söylememi istediler. Ne görevi diye sorunca, ‘o görevi biliyor’ diye yanıt verdiler. Ben de akşam saatlerinde kendisiyle görüştüğümü uçuşların iptal edildiğini söylediğimi belirttim. Bununu üstüne konuştuğum kişi kızdı ve salona dürüst yürürken, ‘kendi kafanıza tarafından iş yapmayın, kendi kafanıza kadar cep telefonlarıyla istediğiniz kişiyi aramayın’ dedi. Sonra telefonumu aldılar ve orada beklememi söylediler. Gece nizamiyede vatandaşların içeri girmeye çalıştığını ve çatışmalar olduğunu öğrendim. Sabah saat 10.00 sıralarında karargaha gittik ve öğle sonuna doğru savcı gelerek gözaltına alındık.”

DİŞLİ GENERALİN ‘YERİNDE KALSIN’ BIÇIMINDE TALIMAT VERDİĞİ DOĞRU DEĞIL

Davalı Kılıç, savcılıkta verdiği ifadenin zorlama aşağıda alındığını ve bir takım isimlerin cebren orada olduklarını söylemesinin istendiğini belirterek, “Bu ifademde geçen isimleri orada görmedim. Orada sadece hava subaylar vardı. Genelkurmay başkanının yanında gitmek istediğim ve bana Dişli generalin, ‘yerinde kalsın’ şeklinde talimatlar verdiği içten değildir.  Hakan Evrim’i gördüğü reddediyorum. İfademe ilave etmişler” iddiasında bulundu. Darbe hazırlıklarını denetleyip sonrasında Akıncı Üssü’ne gittiği yönündeki iddiaları reddeden Sanık Kılıç, o gün çocuklarına mektep baktığını gerisinde Merkez Orduevi’ne gittiğini belirterek, gittiğini söylediği okulların ve Merkez Orduevinin kamera kayıtlarının incelenmesini talep etti.  

BU BİR SUİKAST GİRİŞİMİ YOK OLSA OLSA TİYATRO OLUR, KUMPAS OLUR

Muğla’da görülen duruşmada Cumhurbaşkanına suikast girişiminden yargılanan Gökhan Şahin Sönmezateş ve Şükrü Seymen ile buluşma yaptığı ve bu kişilere direktifler verdiği iddialarının da gerçekleri yansıtmadığını ileri süren Kılıç,  “Şükrü Seymen ifadesinin cefa altında alındığını belirtmiş ve kabul etmemiştir. Sönmezateş ise bu davada verdiği ifadede yapıldığı söylenen bu toplantıyı kabul etmemiştir. Şükrü Seymen’e talimat verdiğim söyleniyor. 2 saat önce otelinden ayrıldığı aşina Cumhurbaşkanın suikast girişimini anlamak çok güç. Bunun adı suikast olamaz. Tiyatro olur, kumpas olur” ifadelerini kullandı. 

ŞEHİT HALİSDEMİR İLGİLİ İDDİASI TEPKİ ÇEKTİ

Davalı Kılıç, darbeyi kimin yaptığı yönünde kendisine soru sorulacağını bildiğini belirterek, bunun 3 öbür grup göre dikte komuta zinciri içinde rütbeli ve rütbesiz TSK personelinin kullanıldığını bahis etti. Şehit Ömer Halisdemir’e, bildiklerini anlatmasın diye Semih Terzi’yi vurma emri verildiğini bahis eden davalı Kılıç, “Çocukları örgütün okullarında okuyan ve Bylock kullanıcısı olduğu bahis edilen şehit Ömer Halisdemir’in görevi tamamladıktan daha sonra öldürülmesi emri verildiği yönünde iddialar var” yönündeki ifadeleri üzerine salondan tepkiler yükseldi. Müşteki avukatların duruma tepki gösterirken Mahkeme Başkanı Oğuz Düşey, “Ölmüş insanların arkasında hiç olmazsa konuşmayın. Kim dedi sana bunları, kim bahis etti” şeklinde soru yöneltti. Sınık Kılıç ise Ömer Halisdemir’le birlikte atama yaptıklarını, sevdiği bir astsubay olduğumu belirterek, “Başkanım benim amacım maddi gerçeklerin ortaya çıkartılması. Bana bunları sorgum esnasında savcı söyledi. Savcı Halisdemir’i sordu. Ömer’i tanıyor musun? ‘Bylock kullanıyor mu? Cemaatçi olabilir mi? diye sordu” iddiasında bulundu. 
Savunmasını, “Tiyatro sanırım halen devam ediyor. Gelecek günlerde Allah devletimize, milletimize zeval vermesin” şeklinde tamamlayan sanık Kılıç’ın çapraz sorgusu sürüyor.  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

maltepe escort,ataşehir escort,idealtepe escort,anadolu yakası escort,kadıköy escort,bostancı escort,pendik escort,ataşehir escort,göztepe escort,pendik escort,kartal escort,bostancı escort,erenköy escort,maltepe escort,pendik escort,bostancı escort,ümraniye escort,şerifali escort,kartal escort,maltepe escort,tuzla escort,pendik escort,anadolu yakası escort,acıbadem escort,ümraniye escort,escort bayan,maltepe escort,ümraniye escort,ataşehir escort,kadıköy eskort,pendik eskort,ataşehir escort,ümraniye escort,kadıköy escort,escort bayan,maltepe escort,sex hikaye,yeni seks hikaye,gerçek sex hikaye,sex hikaye,seks hikayeleri,sex hikayesi,gerçek sex hikayeleri