Olay, geçen yıl 7 Kasım’da Antalya’daki bir ortaokulda eğitim gören S.Ö.’nün, başından geçenleri öğretmenlerine anlatması üzerine ortaya çıkmıştı.
S.Ö., geçen yaz dinlenmesi için gönderildiği dedesi C.K.’nin evinde cinsel istismara uğradığını söylemişti. Küçük kız, dedesinin ikinci eşi 37 yaşındaki Ç.K.’nın da kendisine cep telefonundan müstehcen görüntüler izlettiğini anlatmış, gözaltına alınan C.K., torununa cinsel istismarda bulunmaktan tutuklanmıştı. Çocuğa dedesinin cep telefonundaki görüntüleri izlettiği öne sürülen Ç.K. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmıştı.
‘BANA İFTİRA ATIYORLAR’ İDDİASI
C.K. ile eşi hakkında Antalya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan C.K., kendisine iftira atıldığını iddia etti. 8 torunu olduğunu, bunlardan 6’sının yanında kaldığını anlatan C.K., “Ben torunuma karşı herhangi bir sapıklık yapmadım. Torunum, bana okulunun servis şoförüyle Kepez’e gittiğini anlatmıştı. Ben kendisine kızmıştım. Hatta servis şoförüyle mesajlaştığını görünce annesine şikayet edeceğimi söylemiştim. Buna kızarak bana iftira atmış olabilir. 5 aydır tutukluyum, beraatımı istiyorum” dedi.
‘EŞİM CAHİLDİR’
C.K., cep telefonundaki müstehcen görüntülerden ise haberinin olmadığını öne sürdü. Bu telefonu ikinci elden satın aldığını söyleyen C.K. “Bu görüntüleri eşim değil, cep telefonumla oynayan torunum eşime göstermiş. Eşim cahildir. Telefonu kullanmasını bile bilmez” dedi. Ç.K.’nın avukatı olmadığı için davanın ilk duruşmada savunması alınamadı.
’EŞİMİ BOŞAYIP SENİ ALACAĞIM’
Küçük kızın annesi N.Ö. ise hem babasından hem üvey annesinden şikayetçi oldu. N.Ö. şöyle konuştu:
“Geçen yaz tatilinde dinlenmesi için kızımı babamın evine göndermiştim. Yaz tatili bitiminde kızım evimize döndüğünde bana ve babasına karşı tavırları değişmişti. Bize sataşıp bağırıyordu. Bir akşam bana tacizin ne olduğunu sordu. Ben de ’Daha sonra konuşuruz’ dedim. Okulda öğretmenlerine dedesinin kendisini taciz ettiğini söylemiş. Bunun üzerine beni okuldan arayıp bilgi verdiler. Duyunca ağladım. Dedesı kızıma ’Eşimi boşayıp seni alacağım’ demiş.”
DEDENİN ELİ İLE GÖRÜNTÜDEKİ ELLER KARŞILAŞTIRILDI
Çocuğun ve ailesinin avukatı Naz Ecem İbiloğlu ise izlettirilen müstehcen görüntülerdeki kişinin dedenin kendisi olabileceğini savundu. Avukat İbiloğlu’nun bu beyanı üzerine mahkeme heyeti sanığın elleriyle müstehcen görüntülerde yer alan kişinin elleri arasında bir benzerlik olup olmadığını karşılaştırdı. Kolları dirseğine kadar açtırılan sanığın eliyle görüntülerdeki kişinin elleri arasında benzerlik kurulamadı.
Sanığın tahliye talebini kabul etmeyen mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.