“Melekler ile Yaşamak” adlı kitabın yazarı ve yaşam koçu Beki İkala Erikli’yi öldürdüğü iddiasıyla “Tasarlayarak adam öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen Sinem Koç’un yargılandığı davada, annesi Pervin Asmaz tanık olarak dinlendi. Anne Asmaz, “Kızım o kitabı okumamalıydı. Kitabın yazarı için ‘Bu kadının yüzünden şeytan görüyorum’ diyordu. Kızımın tedavi altına alınmasını istiyorum” dedi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Sinem Koç getirildi. Öldürülen Beki İkala Erikli’nin eşi Erdal Erikli ve kardeşi Davit Çukran da duruşmada hazır bulundu.
“ÖTEDEN BERİ İNSANLARDAN KAÇARDI”
Duruşmada Sinem Koç’un annesi Pervin Asmaz tanık olarak dinlendi. “Yakınlarından binlerce kez özür diliyorum. Başsağlığı diliyorum” diyerek ifadesine başlayan Asmaz, kendisinin de Bipolar Bozukluk (Manik Depresif Bozukluk) hastası olduğunu belirtti. Asmaz, “Kızım öteden beri insanlardan kaçardı. Uyku problemleri vardı. Son üç aydır ‘Şeytan görüyorum. Ben artık ermişim. Allah’la konuşuyorum. Ben bir melek oldum’ gibi sözler söylüyordu. ‘Beynimi yuttum, anne gel filmimi çektirelim. Benim beynim yok’ diyordu. Ben doktora gidelim deyince ‘Ben senin gibi deli miyim’ diyordu. Olaydan 15 gün önce benim sürekli kullandığım ilaçları kullanarak intihara teşebbüs etti. Ölen kadının da bir suçu olmadığını düşünüyorum. Kızım o kitabı okumamalıydı. Kitabın yazarı için ‘Bu kadının yüzünden şeytan görüyorum’ diyordu. ‘Onun yüzünden böyle oldu’ diyordu. Kızımın tedavi altına alınmasını istiyorum” diye konuştu.
“ÇOK SİNİRLENDİĞİ ZAMANLARDA BEKİ’Yİ ÖLDÜRECEĞİM DERDİ”
Kızının tabancayı ne şekilde temin ettiğini bilmediğini söyleyen Asmaz, “Kendi vücuduna vuruyordu. Geceleri uykusuz kalıyordu. Geceleri lamba açık yatıyordu. Son zamanlarda birkaç gün otelde kalmıştı” dedi. Kızının son 6 aydır kendisinde kaldığını belirten Pervin Asmaz, Sinem’in çok sinirlendiği zamanlarda “Beki’yi öldüreceğim” dediğini de sözlerine ekledi. Kızının saçlarını ne zaman kestiğine ilişkin bir soru üzerine Asmaz, “Kızımın saçında kaynak vardı. Bir ara otele gitmişti. Oradan dönünce nasıl olmuşsa saçları top top olmuştu. Olaydan bir ay önce ben kestim saçlarını. Daha sonra kuaföre gidip düzeltti. Sinem de kıskançlık vardı. Örneğin kuzeni bir şey alsa gidip hemen aynısını alırdı” dedi.
“BİR KİTAP OKUDUĞUNU VE ETKİSİNDE KALDIĞINI SÖYLEMİŞTİ”
Sinem Koç’un tanık olarak dinlenen eski sevgilisi Metin Gönençler de olayla ilgili bir şey bilmediğini belirterek “Son görüştüğümüzde bir kitap okuduğunu ve onun etkisi altında kaldığını söylemişti. Ayrıca olaydan bir ay önce annesinin hastanede olduğunu belirterek para istemişti. Ben de annesi hastanede kalmasın diye bir miktar para göndermiştim” dedi. Koç’un arkadaşı olan Önder Ocak ise “Sinem, olay günü beni arayıp paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de hallederiz dedim. Ertesi gün buluştuk, bin lira verdim. Öldürme olayını iki gün sonra televizyondan öğrendim. O gün zayıflamış gördüm, ilk defa saçını kısa kesilmiş gördüm. Saçına ne olduğunu sorunca kuaförde yandığını söyledi” şeklinde konuştu.
RAPOR BEKLENİYOR
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve müşahade altına alınarak ceza ehliyeti hususunda düzenlenecek Adli Tıp Kurumu raporunun beklenmesine karar verdi. Duruşma ertelendi.
17 ARALIK’TA TUTUKLANMIŞTI
Beyoğlu, Kabataş Ömer Avni mahallesi İnebolu Çıkmazı’nda bulunan Saadet Apartmanı’nda 15 Aralık 2016’da meydana gelen olayda, yaşam koçu ve yazar Beki İkala Erikli, işyerinin bulunduğu apartmana girdiği sırada silahlı saldırıya uğramıştı. Saldırı sonrasında kaçan Sinem Koç, Küçükçekmece’de annesiyle birlikte kaldığı evde yakalanmıştı. Polis tarafından gözaltına alınan Koç, çıkarıldığı mahkemece 17 Aralık 2016’da tutuklanmıştı. 30 Mart 2017’de görülen ilk duruşmada savunma yapan Sinem Koç, kitaptaki mesajlardan etkilenerek bir yıl boyunca etrafında mesajlar aradığını belirterek “Her gece ruhlar görüyordum. Örümceklerin vücudumda gezip tükürdüğünü görüyordum. Saçlarımı tarayamaz, hiçbir işi yapamaz hale geldim. Bu halimden kitabın yazarının sorumlu olduğunu düşünüyorum” demişti. Sanık avukatı müvekkilinin akıl hastalığı olduğunu belirterek bir sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasını talep etmişti.