Uluslararası Affetme Örgütü ’nün yüzyüze çalışanları iş bırakıyorlar. Sokakta durdurdukları insanlara Bağışlama Örgütü ’nün çalışmalarını anlatan ve kampanyaların devamı için takviye toplayan yüzyüze ekibi bir nevi aktivizm çalışması yürütüyor.
Affetme Örgütü ’nde derhal insan hakkı ihlallerini kamuoyuna duyurmak için çalışan 15 yüzyüzeci var. Bu kişilerden 13 ’ü Affetme Örgütü ’nün kendilerini taşeron olarak çalıştırdıklarını söylediler ve “İnsan hakları alanında çalışan bir kurumun taşeron çalıştırmasına karşıyız” diyerek iş bırakacaklarını duyurdular.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ’ni esas alarak çalışanlarıyla ve sendikayla sözleşme yapan Affetme Örgütü ’nün Türkiye ’deki iç hukuka kadar taşeron emekçi çalıştırmaya hakkı var. Gel Gör Ki taşeron olarak çalıştırılan yüz yüze ekibi “Yasa üstü bir şeyden söz ettiklerini ve insan hakları kurumu olarak Affetme Örgütü ’nün bunu yapmasını” eleştirdiklerini belirtiyorlar.
Ayrıca meslek bırakacak çalışanlardan Felat Erkozan ’ın verdiği bilgiye göre, Ocak 2017 ’de Bağışlama Örgütü ’nde yeni bir proje başladı. Bu projeyle de yüzyüze elemanlarının saatlik sekiz lira olan ücretleri 7 liraya düşürüldü. Erkozan, “Haftada 6 gün 7 saat çalışsak bile asgari ücretin altında ödenti kazanıyoruz” diyor.
Çoğunluğu öğrenci
Yüzyüzeci olarak başlıca öğrencilerin çalıştığını sözlerine ekleyen ve kendisi de Marmara Üniversitesi ’nde öğrenci olan Erkozan, çoğu kişinin Bağışlama Örgütü ’nde çalışmasının sebebini “insan hakları için mücadele veren milletlerarası bir sivil toplum kuruluşunda çalışma ricası” diye açıklıyor. Ancak taşeron olarak çalıştıkları için doğrudan Affetme Örgütü ’ne değil Zeta adlı bir insan kaynakları şirketinde anketör olarak kayıtlılar.
Bianet’in haberine göre, Haziran 2016 ’dan beri Bağışlama Örgütü ’nde yüzyüze elemanı olarak çalışan Erkozan, iş bırakma sürecine nasıl geldiklerini, taşeron olarak çalıştırıldıklarını ayrım ettikleri süreci, kendi aralarında bu örgütlenmeyi oluşturduktan daha sonra yönetimin kendilerine tavrını bianet ’e anlattı.
Erkozan: Ofiste çalışmaya başlayınca durumdan farkında olan olduk
Erkozan ’ın verdiği bilgiye göre, 15 Temmuz ’dan sonra cadde çalışmalarını durduran Bağışlama Örgütü, Ağustos ayının sonlarında yüzyüze çalışanlarını arayarak ofisten “tele-marketing çalışması” yapılacağını bildirmiş.
Yüzyüze ekibi taşeron olarak çalıştırıldıklarını ofiste çalışmaya başladıktan sonra sendikalı bir çalışanın kendilerine söylemesiyle öğrenmiş:
“DİSK’e ast Sosyal Iş Sendikası ile Affetme Örgütü kendi aralarında Toplu Meslek Sözleşmesi (TİS) imzalıyor. Bu yıl imza sürecine gidilirken ofiste, oluşturulacak yeni TİS ile alakalı bir görüşme yapılacaktı. Bu buluşma öncesinde ofiste çalışan sendikalı bir arkadaş beni arayarak ertesi gün olacak TİS toplantısından farkında olan etti ve ‘Bak biz aynı işi yapmamıza rağmen bu kurum sizleri taşeron olarak çalıştırıyor. Ben sizden çok daha bambaşka ücretlendirmelere alt tutuluyorum, birçok haktan faydalanabiliyorum. Gel Gör Ki siz bu hakların hiçbirinden faydalanamıyorsunuz. Bu İLO ’da geçen ilgili maddelere de aykırı ’ ifadelerini kullandı.
“Bugün e-devlete girdiğimizde Zeta İnsan Kaynakları’nda anketör olarak görünüyoruz. Lakin bizim yaptığımız meslek anket değil, biz de anketör değiliz, yüzyüzeciyiz. Bu işin kendi tanımı, kendi çalışanları, kendi sorumluları, kendi yöneticileri var. Bizim fiili olarak Zeta ile bir bağlantımız değil, gidip yalnızca onların sözleşmesine imza atıyoruz.”
Prim sistemi ve saatlik ücretlerde düşüş
Şubat ayında UAÖ bitmiş cadde çalışmalarına başlıyor. Erkozan ’ın aktarımına tarafından, bu dönemde yeni başlayan bir projeyle yüzyüze ekibinin saatlik ücretlerinde düşüş yaşanmış ve destekçi yapma oranı üzerinden prim sistemi getirilmiş.
“Bu getirilen yeni projeye de itirazlarımızı belirttik ancak imza atmak durumunda kaldık. Çünkü imzalamadığımız takdirde kibar bir şekilde yollarımızın ayrılacağını belirttiler.
“Biz insanlara insan hakları ihlallerini ve Af Örgütü’nün bu anlamda neler yaptığını anlatmakla mesul insanlarız. Bizim anlattığımız ahali sonrasında kendileri edinmek isterlerse destekçi olurlar. Bu getirilen sistem, insanları destekçi yapmak üzerine kurulu, rekabet ve sonucunda bahşetme söz konusu.”
Ayrıca Erkozan ’ın verdiği bilgiye takriben çevresel faktörlerden kaynaklı olarak iptal olan çalışmalarda çalışanlar ücretlerini alamıyor:
“Kastetmek için sokağa çıktığımızda, örneğin ben iki saat çalışıp ardından hastalandım ya da benim dışımda çoğalan olaylar oldu miting gibi, yağmur gibi, o alıştırma iptal oluyor. Bu durumda ben yalnızca çalıştığım o iki saatin ücretini alabiliyorum. Öteki saatler için benden kaynaklı olmayan durumlarda bile ödenti alamıyorum.
“Taşeronu sonlandıramayacaklarını söylediler”
Erkozan Affetme Örgütü ile sendika arasında TİS imzalandıktan sonradan, “Bağışlama Örgütü ’nde sadece biz taşeron olarak niyetlenmek istemiyoruz yok, Affetme Örgütü ’nde taşeron çalıştırılmasını istemiyoruz” talebiyle yönetimle toplantı istediklerini söylüyor. Bu toplantıda kendilerine “zaten hakları olan bazı sosyal hakların” teklif edildi ve taşeronun kaldırılmayacağını söylendiğini aktarıyor.
“Greve gideceğiz”
Erkozan, TİS toplantılarının olduğu süreçte DİSK ’e ast Sosyal Meslek Sendikası ile de görüştüklerini ve sendikanın taşeron mücadelesine olumlu yaklaştığını söylüyor. Lakin “sendikalı çalışanlar üstünde de bambaşka bir baskı mekanizması uygulanması ve sendikalı çalışanların greve gitmek için müşterek bir irade oluşturamaması” nedeniyle sendikanın da harekete geçemediğini de ekliyor.
En son süreçte talepleri doğrultusunda yönetimden tekrar bir görüşme istek ettiklerini söyleyen Erkozan, bu toplantının yönetimle “anlaşmaya çalıştıkları” son buluşma olduğunu söyledi:
“Proje yöneticisi bize taşeron sistemin sonlanmayacağını bu toplantıda da ‘Bu duruma hak ihlali olarak bakmıyorum, bu sistemi taşeron yok de ‘bordrolama sistemi ’ olarak adlandırıyorum. Çoğu yerde bu projenin böyle yürütülüyor ’ ifadeleriyle net bir şekilde gösterdiler.
“Bizler de 15 yüz yüze çalışanından 13 kişinin isteği ve kararıyla, tek ve karşılıklı talebimiz olan Affetme Örgütü ’nde taşerona son verilmesi için greve gitme kararı aldık.”
Affetme Örgütü ’nden açıklama
UAÖ ’nün konuya ilişkin bianet ’e yaptığı yorumlama şu şekilde:
“Milletlerarası Af Örgütü Türkiye Şubesi “Yüzyüze” projesini 2011 yılından bu yandan sürdürmektedir. Projenin özelliği nedeniyle bir insan kaynakları firmasından hizmet alımı temin edilmektedir. Proje zarfında benzeri zamanlı çalışan Yüzyüze projesi çalışanları, kamuya açık alanlarda çalışmalarımıza yardım belirlemek isteyen insanlara erişerek bültenimize abonelikler gerçekleştirmektedir.
“Yüzyüze ekibinin her yeni üyesine işe alım aşamasında egzersiz koşulları hakkında ayrıntılı veri verilmektedir. Incelemeler son altı yıldır hiçbir değişikliğe uğramadan aynı şekilde sürdürülmüştür.”
Uluslararası Bağışlama Örgütü hakkında
216 ülke ve bölgede faaliyet gösteren Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), insan haklarına hürmet gösterilmesi, insan hakları ihlallerinin engellenmesi ve bu hakların korunması için çalışıyor.
UAÖ, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi göre kabul edilen insan haklarını referans alarak çalışmalarını yürütüyor.
Mülteci hakları, ifade ve toplanma özgürlüğü, kadın hakları, cezasızlık, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar, LGBTİ+ hakları gibi birçok alanda egzersiz yürüten UAÖ, imza kampanyaları ve acil eylemlerle insan hakları ihlalleriyle uğraş ediyor. (TP/HK)