15 Temmuz darbe girişimini yapan Fethullahçı cuntanın Genelkurmay Başkanlığı ’ndaki eylemlerini konu alan ‘Çatı ’ davasında bir hafta geride aldı. Bugüne değin savunma yapan ve Yurtta Sulh Konseyi üyesi olmakla suçlanan sanıklar, “MITOS ’in darbeyi haber alıp, girişimi önceden önleyememesi”ni koz olarak kullandı. Davanın ekseni duruşmalarda bir anda sanıklardan uzaklaşarak Hulusi Akar ve Hakan Fidan ’a yoğunlaştı. Hatta FETÖ ile çaba ettiklerini iddia eden kimi sanıklar, darbeci bazı isimlerin 2014 ve 2015 yıllarında terfi etmelerinde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ’ın sorumluluğuna sinyâl etti. MITOS ’cilt 2015 ’te sorulan 585 askerle ilgili “FETÖ kaydı yoktur” şeklinde gelen rapor, Mehmet Partigöç ’ün cemaat bağlantısının konuşulduğu 2016 yılı ortalarına içten Hulusi Akar ’ın “Biz ona güveniyoruz” demesi, 15 Temmuz darbe girişiminin taşlarının nasıl döşendiğini de ortaya koydu.
Sincan Hapishane Kampusu içerisinde FETÖ davaları için yapılan özel duruşma salonunda geçen pazartesi günü başlayan 15 Temmuz Çatı davası, 16 Haziran ’a kadar devam edecek. Davada 221 davalı yer alırken, savunma için Yurtta Sulh Konseyi üyelerine öncelik verildi. Şu esas kadar 37 kişiden 11 ’i dinlendi. Ilk gün dışarıda davanın tonu düşüktü. Mahkeme heyeti, savcı dahil sanıkları zorlayacak sorular soramadı. Birincil gün sanıkların, mağdurların önünden özel olarak geçirilip üzerlerine idam ipi atılması, davalı avukatları göre en fazla eleştirilen konuların başında geldi. Avukatlar, “masumiyet karinesinin ihlal edildiğini” savundu. Keza laf bölge her sanığın, “emniyette işkence ve fena muamele gördük” demesi ve bunların izlerinin halen bedenlerinde olduğunu söylemesi dikkat çekti.
‘Akar ’ soruları
Sanıklar, savunmaları her tarafında birbirine benzer taktikler yürüttü. Darbe girişimine katılmadıklarını iddia ederlerken, 15 Temmuz ’u “terörle çaba operasyonu”, “terör saldırısına karşı önlem” veya “tatbikat” şeklinde açıklamaya çalıştılar. Lakin buna karşılık çoğu soruda çelişkiye düştüler. Birincil sırada dinlenen Akın Öztürk, “darbede katkım ve haberim yoktur” ifadelerini kullandı. Fakat darbe gecesi Akıncı Üssü ’nde elini kolunu sallayarak dar gizli dolaşabilmesini açıklayamadı. Akıncı ’da “rehin” olarak tutulan Hulusi Akar ’ın ricası üstüne darbecileri ikna etmeye çalıştığını söyleyen Öztürk, Akar için “Endişeli gözüküyordu. Lakin gövdesini ortaya koyarak canım pahasına bunu engelleyeceğim yönünde bir ifadesi olmadı” şeklinde görüş belirtti. Genelkurmay ’ı 33 Özel Kuvvetçi ile basan Kurmay Albay Fırat Alakuş, Hulusi Akar ’ın elini kolunu sallayarak Mehmet Dişli ile makamından çıkarak helikoptere gittiğini, hatta karargâhtan çıkmadan şapkasını istediğini öne sürdü.
Sadece iki itiraf
Darbe girişimine katıldığını itiraf eden yalnızca iki sanık oldu. Kurmay Albay Fırat Alakuş ve Marmaris ’te Cumhurbaşkanı ’nı derdest etmeye dışarı giden timin başındaki Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş de “Darbe girişiminin Genelkurmay Başkanı ’nın emir komutasında olduğunu sandıklarını” bahis etti.
Sönmezateş darbe girişimi sırasında Hava Kuvvetleri ’ne tabi Müşterek Kasıt Inceleme İstihbarat Merkezi Başkanlığı yapıyordu. Bu bölüm, Musul rehine krizi, Süleyman Şah gibi kritik operasyonların arkasındaki merkezdi. Cumhurbaşkanı ’nı Marmaris ’ten alıp güvenli şekilde Ankara ’ya getirme görevini Semih Terzi ’den aldığını, bunun için timle Çiğli ’ye gittiklerini söyleyen Sönmezateş, “Birileri bizi 4 saat orada bekletti” dedi. Sönmezateş, duruşma esnasında 1995 üretim Cesur Kalp filminde yaşanan bir hatıra anlattı. Filmin başkahramanı William Wallace ’ın kralıyla konuştuğunu, İngilizler ’le savaş kararı aldığını anımsatan Sönmezateş, “Savaşa çıktıklarında iki üç grup Wallace ’ı yanlız bırakıyor. Savaşın bir bölümünde bir İngiliz ile savaşırken maskesi düşüyor ve kendi kralını görüyor. Uğrunda İngilizlerle savaşa girdiği kralı kendilerine karşısında savaşıyordu. Biz de şu an aynı durumdayız” ifadelerini kullandı. Duruşma Başkanı, “kralınız kim” diye sordu. Sönmezateş, “Onu şu an için Akıncı davasına bırakalım” yanıtını verdi.
‘MIT ’in ihmali ’ kozu
Sanıklar, MIT ’in darbe girişimini önceden haber alıp, olayı önlememesini savunmaları sırasında karşı argüman olarak sık sık kullandı. “MITOS darbeyi evvelden bilmesine karşın niçin önleyemedi, bu nedenle hesap versinler” yorumu az daha her sanığın savunmasının bir parçasını oluşturdu. Hatta eski Tuğgeneral Erhan Caha, olayı bir adım daha öteye götürerek, Hulusi Akar ’a yazdığı mektubu okudu ve “Umarım muvazzafken tutuklanan ilk Genelkurmay Başkanı olmazsınız” ifadelerini kullandı. Sanıklar, savunmalarda tartışmayı kendilerinden uzaklaştırmak için kesintisiz Hulusi Akar, Hakan Fidan, Yaşar Güler ve Zekai Aksakallı isimlerini suçlayarak, hücum yaptılar.
FETÖ ile çaba ettiklerini dahi ileri sürenler olurken, bu konuda komuta kademesi suçlandı. Genelkurmay ’ın en kritik birimlerinden General Amiral Şube Müdürü davalı Albay Cemil Turhan, 2014 ve 2015 yıllarında albaylıktan generalliğe terfi eden isimlerin Necdet Özel, Hulusi Akar ile birlikte Tayyip Erdoğan ’a götürüldüğünü ve listelerin burada şekillendiğini öne sürdü. Turhan, 2015 yılında terfi listesinde adı olan 585 kişinin MITOS ’e sorulduğunu, fakat hiçbiri için “Bunlar Fethullahçıdır” biçiminde bir yanıt gelmediğini savundu. Keza 2016 yılında MIT ’ten gelen listenin kanımca Yaşar Güler tarafından hakkında FETÖ söylentisi çıkan Mehmet Partigöç ’e verildiğini iddia etti.
‘Akar güveniyordu ’
Cemil Turhan, Erdoğan ’ın eski Başyaveri Albay Ali Printer ’nın kanımca Hulusi Akar tarafından bu makam için önerildiğini söyledi. Ali Yazıcı da savunmasında “Darbe girişimi Cumhurbaşkanı ’nın uçağında bir iki ay önce dillendiriliyordu” ifadelerini kullandı. Dönemin Genelkurmay Personel Başkanı İlhan Talu da Hulusi Akar ve Yaşar Güler ’i suçlayan isimlerdendi. 2016 YAŞ toplantısı hazırlık aşaması esnasında aralarında davalı Tuğgeneral Mehmet Partigöç ’ün bulunduğu 129 amiral ve generali saptama ettiklerini belirten Talu, “Partigöç ’ün Fethullçahçı olduğunu Genelkurmay Başkanı ve İkinci Başkan ’a söylediğini, lakin onların ‘biz Partigöç ’e güveniyoruz, bu kayıtlara inanmıyoruz ’ dediklerini” aktardı.
Dişli savunmadan kaçtı
Savunma sırası Mehmet Dişli ’ye geldiğinde “Yarın konuşmak istemiyorum” dedi. böylece Dişli ’nin savunması sonraki günlere bırakıldı. Bugün davanın en kritik isimlerinden Mehmet Partigöç dinlenecek ve Karargâh ’ta neler yaşandığına ilişkin yeni bilgiler ortaya çıkacak…