Türkiye’nin denetleme sürecine alınmasının ardından AKPM’nin AKP ve MHP’li üyeleri Strazburg’dan ayrılırken, Konseyde iki kritik görüşme yaptı. Talip Küçükcan başkanlığındaki heyet, AKPM Başkanı Pedro Agramunt ve AK Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ile bir araya geldi. Görüşmelerin Türk katılımcıları, Strazburg’dan ayrıldıklarını resmen bildirdiklerini belirtirken Konsey’den üst düzey bir yetkili Türk heyetinin Strazburg’u terk ettiği konusunda görüşmede bir bilgi vermediğini belirtti. Üst düzey yetkili, Ankara ile görüştükten sonra tepkilerinin şekilleneceğini görüşmede dile getirdiklerini belirtirken, karardan duyulan rahatsızlığın da vekiller tarafından vurgulandığını söyledi.
Türkiye’nin denetleme sürecine alınmasına karşın hızla adım atması halinde önümüzdeki yıl yapılacak oylamada denetleme sürecinden çıkabileceği kulislerde konuşuluyor. Küçükcan’ın Türkiye’ye dönüşünde bir rapor hazırlayarak son durum hakkında Ankara’ya bilgi sunacağı ve Türkiye’nin AKPM ile ilgili opsiyonlarına yer vereceği öğrenildi. Ankara’daki değerlendirmenin ardından hükümetin Strazburg için yol haritasını çizmesi beklenirken, Konsey de Türkiye’den adım bekliyor. Erdoğan ile Jagland’ın Ankara’daki son görüşmesinin çok olumsuz olduğuna işaret edilirken Türkiye’yi AK yükümlülüklerine döndürmek için Strazburg’da gözler eski AKPM Başkanı olan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun atacağı adımlarda. Temas ve ilerleme sağlanması halinde AKP’li vekillerin Strazburg’a haziran Genel Kurulu için yine gelmesi bekleniyor.
Erdoğan sorusu
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) Türkiye ile ilgili hazırladığı son 3 raporun Türkiye’nin onay vermemesi nedeniyle yayımlanamamasına da tepkiler artıyor. Basın toplantısı düzenleyen AB-Türkiye Yurttaşlık komisyonu, CPT’ye Türkiye’ye karşı yükümlülüklerine uyması için bir deklarasyon yayımlaması çağrısında bulundu. Basın toplantısına başkanlık eden Cambridge Üniversitesi’nden Thomas Milley, Türkiye’nin tutumu ile ilgili açıklama yapılması için Jagland ile görüştüklerini belirterek, şunları söyledi: “Jagland Kürt sorununun çözümünün Türkiye için hayati önemde olduğunu düşünüyor. Bunu teşvik ediyor. Ama bunun nasıl olacağı konusunda kuşkulu ve karamsardı. Erdoğan’ın nasıl bir yanıt vereceğinden emin değildi?”